Kırk Bin Yılın Semeresi

Stok Kodu:
9786256792289
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
440
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05-08
Çeviren:
İbrahim Hakan Aydoğan
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
299,00 TL
215,28 TL
Temin süresi 3 gündür.
9786256792289
979424
Kırk Bin Yılın Semeresi
Kırk Bin Yılın Semeresi
215.28
Yazdığı şiir ve senaryolarla uluslararası üne kavuşan, eserleri birçok dile çevrilen, Aliya İzetbegoviç'in şair dostu, Bosna'nın vatansever aydını, “Saraybosna Şairi” lakaplı Abdulah Sidran; kendinden öncekilerin veya yaşamları kendi hayatıyla beraber akanların hayatlarını, bir mana arayışına çeviriyor. Köklerini açığa çıkardığı bu kitapta tarih, savaşlar, toplama kampları, filmler ve şiirler onun benzersiz aile hikâyesiyle birleşerek bir dönemi, birbiriyle çarpışan kaderleri gözler önüne seriyor. Kırk Bin Yılın Semeresi, büyük şairin yaylım ateşi ortasında ölüm saltosu attığı, “Baban savaşta ne yaptı?” ya da “Baba, savaşta ne yaptın?” sorusunun bütün ağırlığına rağmen yaşamı kucaklayan samimi bir hatırat, başka bir deyişle çocuk ruhlu kalmaya bir övgü. Bana mı soruyorsun? Büyüdüm mü diye? Hayır, hayır. Ben asla büyümedim. Evet, kefenimi hazırladım, evet, bazı insanlara el sallayıp veda etmek üzere elimi kaldırdım, evet, geride bıraktım, birçok şeyi, hatta geride bırakılmaması gereken şeyleri de, fakat büyümedim. Her zaman böyle insanlar olmuştur. Rab bunlara her daim çocuk kalmayı bahşeder. Yüzü yaşlı, ruhu çocuk. Harika, muazzam. Zor, pek zor.
Yazdığı şiir ve senaryolarla uluslararası üne kavuşan, eserleri birçok dile çevrilen, Aliya İzetbegoviç'in şair dostu, Bosna'nın vatansever aydını, “Saraybosna Şairi” lakaplı Abdulah Sidran; kendinden öncekilerin veya yaşamları kendi hayatıyla beraber akanların hayatlarını, bir mana arayışına çeviriyor. Köklerini açığa çıkardığı bu kitapta tarih, savaşlar, toplama kampları, filmler ve şiirler onun benzersiz aile hikâyesiyle birleşerek bir dönemi, birbiriyle çarpışan kaderleri gözler önüne seriyor. Kırk Bin Yılın Semeresi, büyük şairin yaylım ateşi ortasında ölüm saltosu attığı, “Baban savaşta ne yaptı?” ya da “Baba, savaşta ne yaptın?” sorusunun bütün ağırlığına rağmen yaşamı kucaklayan samimi bir hatırat, başka bir deyişle çocuk ruhlu kalmaya bir övgü. Bana mı soruyorsun? Büyüdüm mü diye? Hayır, hayır. Ben asla büyümedim. Evet, kefenimi hazırladım, evet, bazı insanlara el sallayıp veda etmek üzere elimi kaldırdım, evet, geride bıraktım, birçok şeyi, hatta geride bırakılmaması gereken şeyleri de, fakat büyümedim. Her zaman böyle insanlar olmuştur. Rab bunlara her daim çocuk kalmayı bahşeder. Yüzü yaşlı, ruhu çocuk. Harika, muazzam. Zor, pek zor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Ürün Sepete Eklendi